Arşiv

Posts Tagged ‘ay’

Mucize Dünyamız

14 Mayıs 2012 13 yorum

Dünya’yı çok özel yapan şey onu yaşam için elverişli kılmak adına her şeyin bir araya geliş şekli. Dünya, çorak bir kaya yığınından bildiğimiz hâline dört buçuk milyar yılda geldi. Bu, yıkım ve yenilenmeyle dolu inanılmaz bir yolculuktu. Ama şimdi, bu nâdide ve olağanüstü gezegen en büyük sorunla karşı karşıya: İnsanoğlu.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilim

Ay’sız Bir Dünya’da Neler Olurdu?

31 Mayıs 2011 Yorum bırakın

Photo by Peter Holme iii

Güneş sistemimiz oluşurken koşullar çok az farklı olsaydı, bizler için her şey değişik olabilirdi. Dünyanın madde dağılımı, büyüklüğü, enerjisi, dönme ekseni açısı, atmosfer ve mevsimler çok farklı olabilirdi. Dünyamızda hayat belki yine gerçekleşebilirdi ama farklı şekilde. Bu hali ile sanki her şey, en ince detayına kadar insan için özel olarak hazırlanmış gibidir.

Peki bu oluşum içinde Ay’ın görevi nedir? Nasıl oluştuğu ve Dünya’nın yörüngesine nasıl girdiği hala büyük bir sır olan Ay’ın bu mükemmel düzen içindeki yeri nedir? Yaşamın oluşmasına ne katkısı vardır? Ay olmasaydı ne olurdu?
Dünya’daki yaşam koşulları bakımından Ay’dan kaynaklanan hiçbir olumsuz etken yoktur. Yani Ay’ın varlığının hiç bir zararı yoktur. Ya yararı?

Daha fazlasını oku…

Venüs Neden Ters Döner?

21 Mayıs 2011 8 yorum

Güneş ve Ay’dan sonra en parlak gök cismi olan Venüs’ün diğer gezegenlerin aksine olarak doğudan batıya doğru dönmesi konusunda Üniversite Bilimi Venüs’ün bir uyduya sahip olmamasından dolayı ters döndüğünü söyleyerek konuyu geçiştirmeye çalışır. Bu konuda fikir beyan edenler teori öne sürenleri  “outsider”  olarak nitelendirerek aforoz eder.  İnsanoğluna yüzyıllar boyunca Dünyanın uydusunun Ay olduğunu söyleyen fakat Ay’ın dünyadan daha eski bir gezegen olduğunu gizleyen bu yapı gerçek astronomik bilgileri kendinde tutmak ister.

Daha fazlasını oku…

Sümer Yaradılış Destanı Enuma Eliş’te Marduk (Nibiru)

15 Mayıs 2011 2 yorum

Tanrıların Çobanı


Berlin devlet müzesinde bulunan VA/243 katalog nolu bir akkad silindir mührü gök cisimlerinin bilinen betimlemesinden oldukça farklıdır. Bu Sümerlilere göre güneş sistemini gösteren bir betimledir : on iki gök cismi içeren bir sistem.

Daha fazlasını oku…

Babil Kayıtlarında Marduk

11 Mayıs 2011 3 yorum

‘Nineveh ve Babil Yıldız gözlemcilerinin Raporları’ adlı belgeye ve Zecharia Sitchin’in söz etmediği, ama oldukça kritik önem taşıyan bir başka astronomi kaydına, Marduk’un göklerde izlediği yola ilişkin başka ipuçları veren kısa bir paragrafa göz atalım:

Marduk, ortaya çıktığı anda

Umunpauddu’dur

İki saat (?) yükseldiğinde Sagmigar olur

Meridyen geçişini yaparken de

Nibiru’dur

Daha fazlasını oku…

Astronomi Tarihi

09 Mayıs 2011 1 yorum

Astronomi en eski bilim dallarından biridir. Bu nedenle genelde bilim tarihi büyük ölçüde astronomi tarihinden oluşur. Astronomi tarih öncesi dönemlerden bu yana gelişmesi sırasında matematik, fizik gibi başka birçok bilim dallarının da gelişmesine neden olmuştur. Ay ve Güneş tutulmaları, yıldız yağmurları, gök taşı düşmesi, kuyruklu yıldız görünmesi gibi birçok ilginç olay insanların dikkatini astronomik olaylara çekmiş, bu tür olayların sistematik bir şekide izlenip kayıtlarının tutulması ve kayıtların yorumlanarak sonuçlar çıkarılması astronominin gelişmesini sağlamıştır.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Astronomi - Uzay

Evrende Yaşam

08 Mayıs 2011 Yorum bırakın


Yaşam nedir? Neden varlıkları canlı ve cansız diye ikiye ayırıyoruz? Yanıtın bir bölümü canlı varlıkların kendi kendilerini yenileyebilme özelliğine sahip olmasıdır. Bu özellik canlılık için gerekli fakat yeterli değildir. Çünkü kristaller de uygun eriyiklerde ve uygun sıcaklıklarda kendi kendilerini üretebilirler, yenilenebilirler. Bizim canlı dediğimiz varlıklar-memeliler, balıklar, böcekler, sürüngenler, bitkiler, mikroorganizmalar-doğarlar, çevreyle etkileşirler, büyürler, çoğalırlar ve ölürler. Yer yüzünde çok farklı canlı türleri vardır. Örneğin balinalar 30 m boya, 130 ton ağırlığa ulaşırken, virüsler milimetrenin iki binde biri boyutundadır. Bitkiler de milimetrenin üç binde biri olan alglerden, boyları 100 m yi aşan dev ağaçlara kadar çok geniş bir boyut aralığına dağılmışlardır. Tüm bu canlılar Dünya üzerinde -70 °C deki donmuş bölgelerden +70 °C deki sıcak su kaynaklarına kadar çok farklı fiziksel koşullar altında yaşarlar. Yine de bu fiziksel koşullar astronomik açıdan ender bulunan sınırlı ve dar koşullardır.

Daha fazlasını oku…

Geleceği Öngörmek

06 Mayıs 2011 Yorum bırakın

Yaşamın içinde var olurken, tuhaf sürprizlerle karşılaşmamak mümkün değildir. Bazen öyle bir an olur ki, bir dakika önceki siz ile bir dakika sonraki siz bambaşka olursunuz. Bu yüzden birkaç dakika sonrasını bile kestirmek mümkün değildir. Verdiğimiz kararın etkisi ne olacak?  Eğer akışa bırakırsak seyir nereye gidecek? Bir gün sonra hala aynı ruh halinde kalabilecek miyim? Bunlar her ne kadar basit sorular gibi gözükse de, daha objektif bir bakış açısıyla bilinemezlikler içeriyor.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Diğer

Atlantis’in İzinde

04 Mayıs 2011 Yorum bırakın
https://insanveevren.files.wordpress.com/2012/12/atlantis-03.jpg?w=600

ÇOĞU ARAŞTIRMACIYA GÖRE, günü­müzden yaklasık 11.000 yıl önce, Kuzey Afrika, Mısır’ın batısı ve İspanya’dan Kuzey İtalya’ya kadar Avrupa, Atlantis’in egemenli­ğindeydi. Bu büyük kıta, Herakles Sü­tunları’nın batısına (Cebelitarık Boğazı) kadar olan bir bölgeyi kapsıyordu. Atlantisli­ler Deniz Tanrısı Poseidon’un soyundandı. Bu Tanrı, ölümlü bir kadınla birleşmişti. Bir kıta kadar büyük olan ada, adını mitoloji kahra­manı Atlas’tan almıştı. Atlas Poseidon’un oğullarından biriydi.

Tarihi
Atlantis’in bir zamanlar var olduğunu kabul eden araştırmacılara bakılırsa, bu kıtanın tarihi şöyle: Atlantis binlerce yıl bolluk ve zenginlik içinde yaşadı. İçlerindeki Tanrısal özellik kuşaklar boyu sürdü. Erdemden başka her şeyi küçümsediler. Fakat zamanla o Tanrısal özellik yavaş yavaş kaybolmaya başladı. İşte o zaman hırs ve güç tüm benliklerini kapladı.

Komşularla savaş
Atlantisliler Avrupa ve Asya’da bulunan komşularına savaş açtılar. Saldırıya uğrayan­lar, özellikle Yunanlıların önderliğinde karşı
koydular. Bunların başında eski Atinalılar geliyordu. İşte bunun içindir ki, Atlantis konusunu ilk kez ortaya atan kişinin bir Ati­nalı olan İ’.ö. 4. yüzyılda yaşamış Eflatun olması hiç şaşırtıcı değildir.
O zamanlar eski Atina, cesareti ve asker­likteki ustalığıyla ünlüydü. Helenlerin de önderiydi. Bazıları bu birlikten ayrılırlar. Kalanlar ise yalnız başlarına savunmayı üst­lendiler. Atina çok büyük tehlikeler geçirdi. Ama sonunda istilacıları yendi. Bir müddet sonra da Atlantis’te büyük depremler ve sel felaketleri oldu. Atlantis adası da denizin derinliklerinde kayboldu …

Binlerce yıllık arşivler

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Mu ve Atlantis

Gizlice Gömülen Ohio Yılanı

02 Mayıs 2011 Yorum bırakın

AVRUPA’DAN KUZEY AMERİKA’YA göçenler, batıya doğru yayıldılar. Irmak boy­larına, ovalara ve ağaçlıklı bölgelere yerleşti­ler. Bu yayılma sırasında, daha önceden yok olmuş, yoğun nüfuslu, güçlü uygarlıklar izle­riyle karşılaştılar. Özellikle Büyük Missis-sippi, Miami ve Ohio ırmaklarının üzerindeki yükseltilerde çok sayıda kalıntı bulundu. Bu kalıntılar toprak tepecikler, höyükler ve çitlerdi. Binlerce dönümlük ara­zisinin her yanına yayılmışlardı. St. Louis’ dekiler gibi yapay tepelerin üzerinde tapınaklar vardı.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen

Evreni Ölçmek: Dünyanın Yeri

29 Nisan 2011 1 yorum

Kategoriler:Astronomi - Uzay, Videolar

Ay Aslında Yapay Bir Uydumu ?

27 Nisan 2011 8 yorum

Biz, ona(Ay’a), menziller (haller) takdir ettik, ta ki, kurumuş bir hurma dalına benzer bir yol izleyinceye kadar. Ne Güneş, Ay’a erişip-yetişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Her biri, bir yörüngede yüzmektedir.” [1]
“(Allah), gökleri ve Arz’ı, hak olarak yarattı. Geceyi, gündüzün üstüne, gündüzü de, gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneş’e ve Ay’a boyun eğdirdi. Her biri (yörüngesinde), belirli bir süreye kadar hareket eder. Dikkat et! O (Allah), Aziz (üstün-şerefli) ve Ğafur (bağışlayan)’dur.” [2]
“Hayır; Ay’a and olsun, Döndüğü zaman geceye, Aydınlandığı zaman sabaha, Muhakkak o, büyük (ayetlerden) biridir. Beşer için, bir uyarıdır.” [3]

Daha fazlasını oku…

Cahillikler Kitabı’ndan Enteresan Bilgiler: Sorular ve Yanıtlar…

15 Nisan 2011 Yorum bırakın
Yaşayan en büyük şey nedir?
Bir mantar. Ve bu, çok nadir görülen bir tür de değildir. Kesilmiş bir ağaç kütüğünün üzerinde büyüyen bal mantarından (Armillaria ostoyae) muhtemelen bahçenizde vardır.
Dua edin şu ana kadar görülen en büyük numunenin boyutlarına ulaşmasın. Bu numune 890 hektarlık bir alan kaplıyor ve yaşı 2000 ile 8000 arasında. Bu mantarın çok büyük bir bölümü, dokunaç benzeri beyaz miselyumlardan oluşan devasa bir saç yığını şeklinde yer altında bulunuyor. Bunlar ağaç kökleri boyunca yayılarak ağaçları öldürür ve bal mantarlarının zararsız görünümlü kümeleri olarak ara sıra toprağın üstünde görünürler.
Oregon’un dev bal mantarının orman boyunca ayrı kümelerde büyüdüğü sanılıyordu, ama araştırmacılar bu mantarın dünyanın en büyük tek parça organizması olduğunu ortaya çıkardılar.
Kategoriler:Bilim, Diğer

Düşler Gezegeni – Dünyamızı Kendimiz Yokediyoruz

15 Nisan 2011 Yorum bırakın
Evini yok etme arifesindeki insanoğlu gözünü başka gezegenlere dikiyor…

Kalem oynatma meraklısıysan, hele gökyüzünün derinliklerine sevdalanmışsan ve serde hasbelkader müzikle de haşır neşir olmak varsa hayal gücün zengin olur.
Yeryüzündeki haksızlıkları, altüst olmuş dengeleri, hiç uğruna akıtılan kanları gördükçe için sızlar isyan edesin gelir. Hayallerine sığınırsın; özgürlüğü, barışı, kardeşliği, dostluğu, cömertliği yüksek erdemler değil de sıradan meziyetler sayan “Düşler Gezegeni”nde yaşamak istersin.
Küçüklüğümde dünya hakkında edindiğim ilk izlenimler burasının haksızlıklarla dolu adaletsiz yanlış bir yer olduğuydu.
Çok içten arzuladığım gözümün önünden hala gitmeyen gerçekleşsin istediğim bir düşüm vardı. Uzaydan birileri gelsin ister adına “Mehdi” densin ister “Kurtarıcı” ister “Ulu Manitu”… İsmi önemli değil, yeter ki dünyadaki iki ayaklı canavarların haddini bildirsin, adaletsizlikleri gidersin…

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Diğer