Arşiv

Posts Tagged ‘ezoterizm’

Yeryüzü Gizemleri

06 Nisan 2014 Yorum bırakın

 

Dünyanın pek çok yerinde eski kültür ve medeniyetlerin kalıntılarına rastlanabilir. İngiltere, büyük taş kütleleriyle oluşturulmuş çemberler ve binlerce yıllık geçmişe sahip diğer yapılarıyla bu konuda oldukça şanslı bir ülkedir. Amerika’da da Arizona’daki kaya evleri gibi tarih öncesi kültürlere ve kızılderili kültürlerine ait kalıntı örneği çoktur. Güney Amerika’da ise Eric von Daniken’in dünyadışı varlıklar tarafından yapıldığını düşündüğü millerce uzunluktaki Nazca Çizgileri dikkat çekicidir, ilginç olan şey eski çağlardan kalma bu tür gizemli yapıların günümüzde hala insan zihnine meydan okuyor olmasıdır. Yerküre gizemleri araştırmaları arkeolojinin mistik kız kardeşidir, bununla birlikte gücünü farklı kollardan alır.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Tarih

İnsan Irkının Saklı Tarihi

23 Mayıs 2012 27 yorum

İnsanlığın geçmişindeki gizemli olaylarla ilgilenen Avusturyalı tarihi eser araştırmacısı Klaus Dona ile Şubat 2010’da yapılan bir söyleşi ve bu söyleşi sırasında yapılan slayt (saydam) gösterisi bir metin haline getirilmiştir ve aşağıda sunulmaktadır.

Not : Orijinal metinde köşeli parantez içinde resimlerin slayt ekranındaki konumlarını belirten sağ, sol, yukarı ve aşağı gibi yön ifadeleri, metnin çevirisinden sonra resimlerin bu notta konumlandığı şekilde değiştirilmiştir.

BILL RYAN (BR) : Camelot Projesi ve Avalon Projesi’nden Bill Ryan işte karşınızda. Bugün 20 Şubat 2010 ve tekrar Klaus Dona ile bir araya gelmek büyük bir ayrıcalık. Bu video gösteriminde farklı bir söyleşi olacak; çünkü esasında çok az konuşmam gerekecek, belki de hiç gerekmeyecek!

Klaus, tüm dünyada, mantıken “İnsan Irkının Saklı Tarihi” diye adlandıracağınızı düşündüğüm konulara ilişkin olmak üzere kişisel olarak araştırdığı, keşfettiği, incelediği eserler ve olağanüstü olaylar hakkında hazırladığı çok özel, olağandışı ve büyüleyici slayt gösterileri üzerinde işitsel açıklamalar yapacak. Ne dersin, iyi bir özet oldu mu, Klaus?

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Tarih

Ezoterik Dünya Tarihi

29 Nisan 2012 4 yorum

Gezegenimizin  bilinen tarihi arkeolojik verilere dayanır. Hepimizin bilinen tarih ile ilgili genel bilgilerimiz vardır ama ya bilinmeyen/ezoterik tarihi?
Binlerce yıldır kuşaktan kuşağa kadim öğretiler ve bilgelik okulları ve öğretiler aracılığıyla aktarılan ezoterik tarih şu an için bilinmeyen bir tarih ama ya gelecek bu tarihi doğrulayacak yeni olaylara ve oluşumlara hazırlanıyorsa?

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Tarih

Piramitler Tufan’dan Öncemi İnşa Edildi?..

22 Nisan 2012 19 yorum

Amerika Kıtası’ndan Asya Kıtası’na kadar Dünya’nın birçok bölgesinde rastlanan piramitlerin içinde en fazla ilgi uyandıranları Mısır’daki piramitler olmuştur. Bu nedenle de, Mısır deyince kuşkusuz ki, ilk akla gelen konuların başında, o devasa piramitler gelir… Bu gizemli yapıları gerçekten de alnından ter damlayan ve kırbaç altında zorla çalıştırılan binlerce köle mi inşa etmiştir? Tek parça tonlarca ağırlığındaki dev taş blokları sadece kas kuvvetiyle mi üst üste yerleştirildiler?!… Bu nasıl bir kas kuvvetiydi?!…

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Mu ve Atlantis

Kutsal Sembollerin İşleyişi II: Oluşturulmuş Bilinçaltı Sembolleri

11 Kasım 2011 10 yorum

https://i0.wp.com/indigodergisi.com/73/images/sihirli_buyu_sembol_din_kuba_cuba.jpg

Kendi Tılsımınızı Nasıl Yaratacaksınız?

Her insan fark etse de fark etmese de hayatta tekamül eder. Ama ruhsal konularla ilgilenen bir insanın en büyük avantajı tekamülünü hızlandırabilme olanağıdır. Bu çalışma bilhassa bilinçaltımız ile evren arasındaki iletişimi sağlar; bu süreçte ruhsal enerjimiz artar, aura güçlenir amacımıza göre enerjiyi yönlendirmeyi öğreniriz. Bu yüzden mistik sembollerle, reikiyle, tai chi veya çigong gibi enerji yükseltme çalışmalarına ihtiyaç duyarız.

Daha fazlasını oku…

Kutsal Sembollerin İşleyişi: Ezoterik Semboller ve İnisiyatik Öğretim

11 Kasım 2011 1 yorum

Semboller, her tarafımızı sarmış durumdalar. Okulda, işte, çevrede, sosyal yaşantımızda, trafikte, kitaplarda… Eskilerin antik sembolizminden şimdiki trafik sembolizmine kadar insanoğlu, var olduğu sürece sembolleri kullanmıştır.

Daha yazının olmadığı dönemlerde insanlar iki şey ile iletişim kurar ve bilgiyi aktarırdı; Ses ve Sembol… Ses, kısa ve net ses öbekleriyken (ah, aaa, vs..) semboller ise basit ama derin çizimlerdi. Daha sonra bu semboller, alfabelere ve alfabelerde yazıya dönüştü. Hala daha insanoğlu her alanda sembolizmin dilini kullanmaktan geri kalmıyor.

Daha fazlasını oku…

Sembolizm ve Semboller

14 Haziran 2011 2 yorum

https://i0.wp.com/img.webme.com/pic/g/gizliilimler/zivalska_svastika_razlaga.jpg

Sembol Nedir?
Sembolün Türkçe karşılığı simgedir. Sembol sözcüğünün kökeni, eski Mısır dilindeki “symbolon” sözcüğünün Grekçe’ye geçmiş hali olan symballein fiilidir; “birlikte tartışmak, birlikte birleştirmek, bir arada toparlayıp bağlamak” anlamlarına gelir. Latince’ de symbolum biçimine dönüşmüştür. Sembol, kimi sözlüklerde “daha soyut bir şeyi anlatmaya yarayan daha somut şey” ya da “evrensel yasa, ilke ve prensipleri açıklayan işaretler” olarak tanımlanır.

Sembolizm kısaca, evrensel ilke ve prensiplerin sade ve insani öğelere indirgenerek ifade edilmesi olarak da tanımlanabilir. Bir sembol, anlatmak istediği şeyi en kesin, en belirli, en sade, en doğal şekilde ifade eden işarettir. Sembolizm evrensel ve insanlar için birlikte kullanılan bir tür ortak alan bilgisidir ve semboller farklı dil-yazı sistemlerine sahip tüm insanlara aynı dilden hitap etmenin orta yolunu mutlaka bulurlar.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Diğer, Kültür

Mısır Mumyaları

08 Haziran 2011 Yorum bırakın

https://i0.wp.com/upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4b/AncientEgyptianMummy-Antjau-ROM.png

Ölüler Kitabı’nın çeşitli bölümleri, ölünün mumyalanmış bedeni üzerine yüksek sesle okunmaktaydı. Bunun yapılmasındaki amaç, bedeninden ayrılmış olan varlığı yönlendirmek ve ona başta öte alemle ilgili olmak üzere inisiyatik bilgiler vermekti. İşte bu noktada akıllara bir soru takılmaktadır: “Peki ama ölüler neden mumyalanırdı… “Mumyalamanın ardında metapsişik bir düşünce bulunmaktaydı. Ancak bu metapisişik düşünce üzerinde çok fazla durulmamıştır. Mumyalamanın metapsişik anlamına geçmeden önce, mumyalamanın nasıl yapıldığını bir hatırlayalım.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Kültür, Tarih

Tılsımlı Taşlar Kültü

31 Mayıs 2011 4 yorum

Çevrelerine belirli tesirler yaydıklarına ve canlı organizmalar üzerinde hem psişik hem de fiziksel etkilerde bulunduklarına inanılan taşlara eski uygarlıkların kültürlerinde ve ezoterik çalışmalarda “Tılsımlı Taşlar” ismi verilmiştir. Ezoterik prensiplere göre bazı taşlar evrendeki ve yerküredeki birtakım güçleri çekme, biriktirme, dönüştürme ve yayma özelliklerine sahiptir. İnisiyatik çalışmalarda bu tür taşların enerjetik özelliklerinden yararlanmak, başlı başına bir araştırma konusuydu. Ve elimizdeki bu konuyla ilgili kayıtlar eskilerin bu konuda hayli ileri düzeyde bilgi sahibi olduklarını göstermektedir.

Ezoterizm’de taşlar dört ana grupta sınıflandırılmıştır:

Daha fazlasını oku…

Atlantis ve Ademoğulları

18 Mayıs 2011 3 yorum

“Ben Hazreti İdris’e dedim ki, etrafımda dolanan bir ruh gördüm. Bana atalarımdan olduğunu belirterek ismini söyledi. Onun ölüm tarihini sordum, bana kırk bin sene önce olduğunu söyledi. Bizim inançlarda Adem’in ne zamanlar yaşadığını sordum. O da, `Hangi Adem’i soruyorsun, Yakın olan Adem mı?’ diye sordu. Hazreti İdris Buyurdu ki, `Doğrudur …’ “

İbn’ül Arabi, Fütühat-ı Mekkiyye (1)

ADEM VE ADEMOĞULLARI

Adem, üç semavi din tarafından ilk insan olarak bilinir. Fars-Sanskrit kökeninde bulunan “adamas” sözcüğü Türkçe’de “adam”, erkek olarak yerleşmiştir (2). Bu gösteriyor ki Adem sözcüğü oldukça yaygındır. İbranice’de “kızıl toprak” anlamına gelen Adem, ilk insanın Kızılderili olduğu kanısını uyandırmıştır. Ayrıca, Atlantaloglar arasında Atlantis’in toprağının verimli, voklanik ve demir oksitli oluşundan dolayı kırmızı renkte olduğunu düşünenler de var. Kızılderili, Amerika’nın keşfinden çok önce Grekler tarafından (Atlantisliler gibi) deniz ulusları olan Finikelilere ve Giritlilere denilirdi. Fenikeli (Phoinikia) Grekçe’de Kızılderili anlamına gelir. Ayrıca Mısırlılar kendilerinin aslen Kızılderili olduklarını söylerdi. Blavatsky’e göre, “Gizli Doktrin öğretir ki, Ad-i ilk konuşan insanlara verilen adını… Adam, Sanskritçe Ada-Nath’dır, ve Ad-İswara gibi ilk önder anlamına gelir. Aynı şekilde Ad (ilk)’le başlayan her hangi bir Sanskrit sözcük bu anlamı içerir” (3)

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Mu ve Atlantis

Nemrut ve Kayıp Kardeşlik Örgütü

13 Mayıs 2011 1 yorum

https://i0.wp.com/www.delinetciler.net/forum/attachments/14774d1291130847-nemrut-daginin-ozellikleri-nemrut-da-.jpg

Nemrut Dağı ve Sırları

Adrian Gilbert, tüm öykünün anlamının farklı olduğu görüşünde, bizlere bu şekilde İsa´nın doğum horoskobunun yani yıldız haritasının anlatılmak istendiğini düşünüyor, eğer okuma doğru yapılırsa kesin zaman belirlenecektir. İsa´da Horus gibi bir kral olarak doğmuştur, gezegenlere uygun armağanlar onun doğumunu simgelerler, Matta İncili´nde armağanların baştan çıkarıcı oldukları ve egosal amaçlarla kullanılabilecekleri vurgulanır. Yani üç gezegenin negatif yönleri vurgulanır, negatif yönler pratik Maji´nin reddedilmesi (Merkür), ölümsüzlük arzusu (Satürn) ve krallık yani iktidar hırsıdır (Jüpiter). Daha sonraki olaylarda benzer anlamlar içerirler, Yahya Peygamber Ürdün Irmağı´nda İsa´yı vaftiz ederken cennetten gelen bir güvercin simgeselliğinde İsa´ya en yüksek armağan verilir, bunun anlamı gezegendeki en yüksek krallığın onaylanmasıdır. Artık o, Logos´un yani Varoluş´un aracı olmuştur. Yani Vaftiz´in simgeselliği ve 6 Ocak kutlamalarının anlamı göksel buluşmanın gerçekleşmesi daha da ötede İsa´nın göksel doğumudur. Ama daha sonra bu tarih değişecek, 25 Aralık´a kayarak, antik Roma´nın Satürn şenlikleri Mitralar´ın doğumu ile karışacaktır.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Tarih

Zümrüt Tablet – The Emerald Tablet

13 Mayıs 2011 2 yorum

Zümrüt tabletlerinin tercümesi ve tarihçesi

Zümrüt tablet: Avrupa’lı okültist akımların düşüncelerini dayandırdıkları kısa bir metindir. Yazılı ilk kaydına 800 yılında Abdulkadir Geylani’nin “Kitab-ı Sirr Al Asrar” (Sırların Sırrı) kitabında rastlanmaktadır. 1140 yılında Johannes Hispalensis tarafından Latince’ye çevrilmiştir. 14. yüzyılda simyacı Ortolanus tarafından “Hermes’in Sırrı” adıyla şerhedilen metin, bundan sonra simyanın gelişimi üzerinde etkili olmuştur. Zümrüt Tablet’in Tercümesi:

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen, Kültür

Simya Nedir Ne Değildir

08 Mayıs 2011 1 yorum

https://i0.wp.com/graphics8.nytimes.com/images/2006/08/01/science/alchemy.1.600.jpg

Simya, kimyanın bir bilim olması ile hep küçümsenmiş, gerek felsefesine, gerekse sembolizmine gereği kadar değer verilmemiştir.
Simya, yaygın olarak, maddeden altın elde etmek için yapılan çalışmalarla ilgili olarak bilinir. Simyacı ise vaktini altın elde etmek için geçiren kişidir.
Aslında Simya köken olarak çok eski zamanlara dayanır ve maddi olarak altın elde etmekten çok daha derin amaçları vardır.

Genel olarak Simya Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.
Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen

Asaların Sırrı

06 Mayıs 2011 4 yorum

druid

Asalar fantastik edebiyatın ve sihir dolu filmlerin vazgeçilmez unsurudur. Film sektörünün esin kaynağı olduğu çok eski betimlemelerde, mistik kişiliklerin çoğunda bir asa vardır. Asasıyla denizleri ikiye ayıran Hz. Musa, Elinde asasıyla beyazlar içinde insanlara yardım eden Hızır, ilginç asalarıyla büyücüler, kurukafalarla bezenmiş asalarıyla voodoo rahipleri, tüylerle dolu asalarıyla Kızılderili şamanlar, ormanın derinliklerinde asasıyla gezen yaşlı bilge Merlin, Antik Mısır’ın firavunları ve tanrı-tanrıçaları… Hepsinde bir asa vardır ve bellidir ki bu asalar bir sır barındırır.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen

Tufan Öncesi Çağlara Ait İzler

24 Nisan 2011 2 yorum

Bazı piramitlerin iç kısımlarında inşa edilmiş olan belirli yeraltı galerilerinin duvarlarına, eski bilgeliği ve Tufan Önce­si Uygarlığın kültür kökenlerini. Tufan sırasında kaybolmadan korunabilmesi amacıyla işledikleri birçok tarihçi tarafından belirtilmiştir. Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus 4. Yüzyıl’da şun­ları yazmıştır:

“Atalarımızın belirttiğine göre bazı piramitlerin iç kısımlarında in­şa edilmiş olan belirli yeraltı galerilerinin duvarlarına, kadim bil­geliğin Tufan sırasında kaybolmadan korunabilmesi amacıyla kayıtlar işlenmişti.

Daha fazlasını oku…