Arşiv

Posts Tagged ‘elektron’

Semâzen ve Gezegen

25 Mayıs 2012 3 yorum

Dünyanın En Mistik Dansı: Semâ

Medeniyetlerin ve yaşamın en eski tanığı Anadolu’da da yedi yüzyıldır durmayan bir dönüş, içerdiği gücü tüm dünyaya yayacak kadar etkili bir manyetik alan yarattı ve dönüşünü sürdürüyor hala… Bu dönüşün adı Semâ dönüşüdür ve başlatan da Mevlana adında bir Anadolu bilgesidir.

Hissettiğiniz her türlü duygunun, yaşadığınız sürede algıladığınız her şeyin temel oluşum sebebinde atomlar vardır. Sevdiğiniz birine dokunduğunuzda duyumsadığınız his; sizin elinizdeki atomların içindeki elektronlarla, o kişinin elektronlarının etkileşiminden başka bir şey değildir.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilim, Kültür

Yaşam; Atomdan Evrene…

12 Şubat 2012 2 yorum

https://i0.wp.com/fc08.deviantart.net/fs6/i/2005/103/a/5/Grand_Universe_by_ANTIFAN_REAL.jpg

Kendi çalışmamız “Yaşam; Atomdan Evrene…” konulu slayt-video. Beğenilerinize sunuyoruz, iyi seyirler.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Videolar

Bilinen ve Bilinmeyenleriyle Albert Einstein

25 Haziran 2011 5 yorum

Albert Einstein, modern zamanların en ünlü bilim insanı… Uzay, mekân ve zaman kavramlarını değiştiren bir fizikçi. Dağınık saçları ve çorapsız giydiği ayakkabılarıyla hep göze batan bu çok yönlü bilim insanının gizli kalmış dünyasında yolculuğa başlıyoruz…

Einstein, 1879 yılında Güney Almanya’nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyüyordu.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Diğer

Birleşik Alan Kuramı (Teorisi)

31 Mayıs 2011 Yorum bırakın

Aynı kuantum alanın kuantumları olan iki özdeş parçacığın ayırt edilmesi mümkün değildir. Çünkü Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre, bu özdeş iki parçacığın uzaydaki yerlerini bir ölçüde bulanık hale getirir ve ikisi birbirine biraz yaklaşıp sonra ayrılırlarsa hangisinin hangisi olduğuna karar verebilmek ilkesel olarak imkânsızlaşır. Bu yüzden de kütle, spin, elektrik yükü, momentum gibi tüm ölçülebilecek özellikleri aynı olan iki özdeş fermion, aynı kuantum durumunda bulunamazlar (bunlar fermi-dirac istatistiğine uyarlar). Bu yüzden bir atomun aynı enerji durumunda, biri yukarı diğeri aşağı spinli, sadece iki elektron bulunur ve bu durum diğerlerini de başka bir enerji durumunda (yani yörüngede) bulundurmak zorunda bırakır.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilim

Kuantum Kuramında Belirsizlik

22 Mayıs 2011 1 yorum

https://i0.wp.com/eski.orijinkutuphane.de/tl_files/orijin/SITENIN%20YENi%20KONULAN%20RESIM%20BLOGU/KUANTUM/kuantum1.jpg

1929 yılı mart ayı, gecenin geç saatlerinde genç Alman fizikçi Werner Heisenberg, Kopenhag’da Niels Bohr Enstitüsü’nün arka bahçesinde düşünceli bir şekilde geziniyordu… Tüm gece boyunca Einstein’in söyledikleri aklına takılmıştı “Bu, bizim neyi gözleyeceğimize kendisi karar veren bir kuram!”. Heisenberg aniden duraksadı; gözleri parladı: “Atomun çok küçük ölçeklerinde, kesin olarak bilinebilecek doğal sınırları olmalı”.

Bir parçacığın konumunu ya da momentumunu hassas olarak ölçmenin mümkün, fakat aynı anda ölçmenin mümkün olamayacağı sonucuna götürüyordu bu Heisenberg’i. Çünkü ölçüm aletleri ölçmeyi doğrudan etkiliyordu. Heisenberg, hemen ardından, ölçüm sürecini değiştirmeden, atom-altı dünya hakkında kesin bilgiler edinilemeyeceği sonucuna vardı.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilim, Bilinmeyen

Yıldız Tozu: Yaşamın Elementleri

21 Mayıs 2011 11 yorum

Çevremizdeki her şey, hayvanlar, bitkiler, toprak, hava, cep telefonumuz, otomobilimiz, gezegenler, yıldızlar ve elinizde tuttuğunuz  dergi “atom” adı verilen, maddenin temel yapıtaşlarından oluşmuştur. Peki, atomların kökeni nedir? Bu sorunun yanıtı gerçekten heyecan verici. Çünkü bizi ve çevremizdeki her şeyi oluşturan elementler, Büyük Patlama’dan süpernova patlamalarına kadar birçok olayı yaşamışlar.

Vücudumuzdaki atomların büyük bölümü, 13,7 milyar yıl önce Büyük Patlama’nın hemen ardından oluşmuş ve o günden bu yana değişmeden kalmış durumda. Evrende en çok bulunan element olan hidrojen, vücudumuzdaki atomların da çoğunu oluşturuyor. Evrenin yaklaşık % 90′ını, vücudumuzunsa yaklaşık % 60′ını oluşturan hidrojen, ilkel evrenin oluşturabileceği, sadece bir proton ve bir elektrondan oluşan en basit element.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Astronomi - Uzay, Bilim

Rahimdeki Evrenden Tüm Evrene Yolculuk

20 Mayıs 2011 3 yorum

https://i0.wp.com/arsiv.ntvmsnbc.com/news/281480.jpg

Discovery channel’da bir programda, kutup ayısının rahminde 2 sene spermleri saklayabildiğini gördüm. Hayvan kendisini istediği zaman dölleyebiliyor. Araştırmacılar bunun elektronik mikroskopta filmini çekmişler. Yumurta bir güneş gibi küre ve parlak, spermler ise etrafında dönen yıldızlar gibiydi. Birden aklımda neden olmasın, Allah evreni nasıl yaratmıs, bir insanın yada memelinin içinde bile koskoca bir evren saklı diye düşündüm. Daha sonra aynı gece birden ışıklar parladı beynimde ve onların atoma benzediğini buldum. Atomdan gezegenlere ve onların etrafındaki uydularına, oradan güneş sistemimize, oradan galaksilere, galaksiden de evrene baktım. Evrenle insan kromozomlarının benzerliği, kandaki alyuvar ve akyuvarların benzerliği kafama takıldı. Her şey muazzam bir şekilde, tüm evrenin ve her şeyin atomlardan meydana geldiğini gösteriyordu.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen

Zaman Kavramı ve Zaman Yolculuğu

15 Mayıs 2011 3 yorum

Zaman Nedir

Zaman, iki hareket arasındaki süredir. Hareket ve maddenin nesnel hali zamanla belirir. Zamanın olmadığı yerde , nesnellikte yoktur! Bu nedenle zaman cismin kesinlikle belirleyici faktörüdür. Hareketin hızı zamanın da hızıdır. Görelilik ve kuantum varsayımlarına göre zaman ile uzay birbirleriyle doğrudan ilişkili ve bağlantılıdır. Zaten zaman ile uzay birlikte anlamlıdır. Biri olmadan diğerinin olması mümkün değildir. Bunu şöyle özetleyelim : elektrik yükünün çevresindeki elektrik alanı , o elektrik yükünün bir bağlantısıdır. Tıpkı bunun gibi geometri ile kinamatik ‘den oluşan eğri yada düz uzay-zaman metrik alanı da özdeğin (maddenin) bir bağlantısıdır. Elektrik yükü olmadıkca, elektrik alanı nasıl olmaz ise ; maddesiz bir ” metrik alan”, eş anlamıyla ” uzay-zaman ” da varolamaz. uzayla zaman, düşünsel tasarımlar değil , maddesel nesnenin içinde bulunan nesnel zaman-uzay madde somutluğundan oluşmuş bir bütündür.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilim, Bilinmeyen

CERN; Orada Neler Oluyor?..

04 Mayıs 2011 1 yorum

CERN tam olarak nedir? Gizli deneylerin yapıldığı kapalı bir üs mü? İşte yanıtı…

CERN Gizli Deneylerin Yapıldığı Kapalı Bir Üs mü?
Yapılan tüm açıklamalara rağmen hala bütün dünyanın en çok merak ettiği konulardan biri İsviçre’deki CERN araştırma merkezinde yapılan Büyük Patlama deneyi… Deney başlayana kadar hakkında pek çok fikir hatta komplo teorileri üretildi; CERN gizli deneylerin yapıldığı kapalı bir üs mü? Deneyden sonra dünya zarar görecek mi? Hatta patlama sonrası bir “Kara Delik” oluşup dünyayı yutacak mı? Maya takvimi bu deneye mi işaret ediyor? İlk patlamalar Kasım ayında gerçekleştiğinde bu teoriler de havada kalmış ve söylentiler bir süreliğine durulmuştu. Zaman geçtikçe cadı kazanı tekrar kaynamaya başladı ve yeni senaryolar sahnede yerini almaya başladı. Şimdi ikinici patlama dönemi ile en azından sanıldığı gibi anında bir kıyamet yaşanmayacağını öğrenmiş bulunuyoruz yine de kafalardaki sorular yerinde durmaya devam ediyor.

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilim

Antimadde (Karşımadde)

01 Mayıs 2011 5 yorum

“Karşı madde, bir farkla fizik madde ile özdeştir. Karşı madde, normal maddelerde bulunan elektrik yüklerinin zıddı zerreciklerden oluşur. Karşı madde, insanlığın bildiği en güçlü enerji kaynağıdır. Yüzde yüz verimlilikle enerji çıkarır (nükleer yarılım verimliliği yüzde bir buçuktur). Karşı madde kirliliğe yada radyasyona neden olmamakla birlikte, bir damlası gün boyunca New York Şehri’ni aydınlatmaya yeter. Buna rağmen, bir sakıncası vardır…

Daha fazlasını oku…

Sıra Dışı Bir İddaa: Planck Mesafesi ve Kur’ân

18 Nisan 2011 3 yorum

Yazar: Prof.Dr. Necat Yılmaz
Kurân’ın içindeki 19 koduna, ilk olarak 1974 yılında Amerika’da yaşayan Müslümanlar tarafından dikkat çekilmişti. Özellikle Ebcet (kelimenin matematiksel değeri) hesabı yapılarak Kurân’ın bu mucizesi açıklanmaya çalışılmıştır.

Kurân-ı Kerim’in bir matematik mucizesi ve kodlaması vardır şüphesiz fakat ben bu araştırmamda matematiksel hesaplamalar, tarihlerden çıkarımlar vs. yapmadım.
Ben temel fizik yasaları ile kuranın bu ayeti arasında bağlantı kurdum. Ebced hesabı ile yapılan matematiksel hesaplamalara çeşitli itirazlar veya önermeler gelebilir, fakat temel doğa yasaları herkes için sabittir.
Bu konuda daha önce yapılan araştırmalar hep 19 sayısı üzerinde durmuştur. Hâlbuki Kurân Müddessir suresinde yer alan ayeti “Üzerinde 19 vardır” demektedir (Müddessir suresi 30). Hâlbuki Kurân’da 19 vardır diyebilirdi. Israrla ayette ‘üzerinde 19 vardır’ denmiştir neden?

Daha fazlasını oku…

Kategoriler:Bilinmeyen